Türkiye’de 2024 yılında bayan cinayetleri ve şiddet sarmala dönüştü. Yeniden birebir biçimde çocuğa şiddet ve istismar da önlenemedi. Bayan Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun datalarına nazaran yalnızca ekim ayında 48 bayan öldürüldü, bu bilgi son 14 yılda yaşanan en yüksek bayan cinayeti verisi olarak açıklandı. Bayanlar en inançta olması gereken yerlerde konutlarında katledildi. Bayanlar bu yıl da “İstanbul Sözleşmesi”nin geri getirilmesi için davette bulundu, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Bayana Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un aktif uygulanmasını istedi.
Bir yılda yaşanan olayların kimileri ise şu formda:
İstanbul Arnavutköy’de Harun Gül, tartıştığı eşi Serpil Gül’ü geçen hafta silahla vurarak sokak ortasında öldürdü. Argümana nazaran ambulansın sokağa girmesine müsaade vermeyen Harun Gül, öldürdüğü Serpil Gül’ün başında bekledi. Mahkeme, sanık hakkında haksız tahrik indirimi uygulanmaksızın, bayan olan eşine karşı taammüden öldürme hatasından ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası verdi. Antalya’da Fadim Temirhanoğulları, üç ay uzaklaştırma kararı aldırdığı boşanma etabındaki eşi Savaş Temirhanoğulları tarafından tabancayla öldürüldü.
SOKAKTA TACİZ
İstanbul Beyoğlu’nda konutuna gitmek üzere sokakta yürüyen İremşan A’ya Ömer Mevzu ve Semir Tarhan cinsel hücum teşebbüsünde bulundu. Tarhan, “Yardım için yanına yanaştım” savunması yaptı. Hür bırakılan sanıklar reaksiyonlar üzerine tutuklandı.
Şanlıurfa’da yaşayan ve Ensar Vakfı’ndaki çocuk istismarını aylardır tek başına protesto eden Emine Gizem Çetiner, yolda yürürken bir kişinin kelamlı tacizine ve tehdidine maruz kaldığını öne sürdü. İstismar için aylarca hareket yapan Çetiner’e “Burada bu türlü giyinemezsin” dendi.
25 Kasım Bayana Yönelik Şiddete Karşı Uğraş Günü’nde bu yıl da Taksim’de hareket yapılmasına müsaade verilmedi. En az 169 kişi gözaltına alınırken bayanlar, “Geceleri de sokakları da terk etmiyoruz” iletisi verdi.
YALINCAKOĞLU: ‘ZOR BİR YILDI’
Bir yılda şiddet her geçen gün tırmanırken Cumhuriyet, yaşananlara ait bayan dernekleriyle konuştu. Bayan Cinayetlerini Durduracağız Platformu temsilcilerinden Tatlı Yalıncakoğlu, “Çok kuvvetli, çokça kayıp verdiğimiz bir yıldı” dedi. İstanbul Sözleşmesi’ne vurgu yapan Yalıncakoğlu, “İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilmesinin akabinde ortaya çıkan bayana yönelik şiddet, cinsel taciz, cinsel akın üzere davalarda bunun şikâyete bağlı olması, bazen korkan, utanan bayanların şikâyetçi olmaması yahut sonradan şikâyetçi olması halinde kanıt yoktur denilerek kapatılan onlarca belge biliyoruz. Neden bayana yönelik şiddet bilhassa 2024 yılında açığa çıktı? 2023 ve 2024 yılında bir yıl boyunca ailenin kutsal olduğunu, boşanmaların arttığını ve bunun önlenmesi gerektiğini söyleyen yetkililer vardı” diye konuştu.
Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı Müjde Tozbey de “Türkiye, bayan cinayetlerinde rekor sayılara ulaşmış, toplumsal cinsiyet eşitliğinde dünyanın gerisine düşmüştür. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı, bayanların can güvenliğini yok sayan siyasetlerin en acımasız örneğidir. Bayanlar, erkek hâkim nizamın dayatmalarına karşı hayat uğraşı verirken devlet, bu şiddeti önlemek yerine adeta seyirci kalmaktadır” tabirlerini kullandı.
EŞİTSİZLİK DERİNLEŞTİ
“AKP’nin iktidarı boyunca bayanların ekonomik hayatta, eğitimde ve siyasette karşılaştığı eşitsizlikler derinleşmiştir” diyen Tozbey, “Bu sistemin değişmesi, fakat bayanların örgütlü çabasıyla mümkün olacaktır” dedi.