PKK’nın 5 Ocak 2017’de İzmir Adliyesi’ne düzenlediği taarruzda, facianın önlenmesi için hayatını riske atan polis memuru Fethi Sekin, 8 yıl sonra bile hafızalardan silinmiyor.
İzmir Adalet Sarayı’nın C Blok girişinde PKK’lı teröristler tarafından gerçekleştirilen patlayıcı yüklü araç ve uzun namlulu silahlarla yapılan hücumda, teröristlerle çatışarak şehit düşen polis memuru Fethi Sekin ve akında kurşunla şehit olan adliye çalışanı Musa Can, şehadetlerinin yıl dönümünde anılıyor.
Adliye önünde motosikletli trafik polisi olarak vazife yaparken teröristlerin planını gerçekleştirmesini engelleyen ve tüm Türkiye’nin kahramanı olan Fethi Sekin, yardımseverliği, beşerlerle olan hoş bağlantısı ve sevinçli haliyle hatırlanıyor.
ELAZIĞ’DA BAŞLAYAN HİKAYE
Fethi Sekin, 1973’te Elazığ’ın Baskil ilçesine bağlı Doğancık köyünde doğdu.
Lise eğitimi sonrası girdiği Samsun 19 Mayıs Polis Meslek Yüksekokulundan 1995’te mezun olan Sekin, polisliğe Kilis’te başladı. Buradaki misyonunun akabinde 1999’da Bingöl’e tayini çıkan Sekin, kentte 3 yıl vazife yaptıktan sonra 2002’de İzmir’de görevlendirildi.
Tüm Türkiye’ye ismini “kahraman” olarak duyuracağı İzmir’de 15 yıl vazife yapan Sekin, evli ve 2 çocuk babasıydı.
PLANLARINI BOZDU
İzmir Adliyesi’ne hücum planlayan PKK’lı 2 terörist, patlayıcı yüklü arabayla 5 Ocak 2017’de saat 16.00 civarında adliye önüne geldi.
Sürücü koltuğundaki terörist, aracın direksiyonunu kırıp arabasıyla İzmir Adliyesi C Kapısı önünde bulunan polis memuru Oğuzhan Batuhan Atik’e çarptı. Planları dahilinde olmadığı anlaşılan bu olayla panikleyen teröristler, hareketi gerçekleştirmek için araçtan inip yaya olarak uzaklaştı.
Caddenin karşısına geçen teröristler, bomba yüklü arabası patlattı. Patlama sesi üzerine bölgede vazifeli polis memuru Fethi Sekin, teröristlerle çatışmaya girdi. Teröristlerden birini etkisiz hale getiren Sekin, öbür teröristin bir aracın gerisinden açtığı ateş sonucu şehit oldu.
Fethi Sekin’i şehit eden terörist de polisler tarafından etkisiz hale getirildi.
ADI ÜLKENİN DÖRT BİR YANINDA YAŞATILIYOR
Kahramanlığın sembol ismi Fethi Sekin, 7 Ocak 2017’de memleketi Elazığ’ın Baskil ilçesine bağlı Doğancık köyünde son seyahatine uğurlandı.
Hain taarruzun akabinde adliyeye gelen İzmirliler, Türk bayraklarıyla teröre karşı birlik bildirisi verdi. Adliye önünde atak ve çatışmanın yaşandığı İslam Kerimov Caddesi’nin ismi, “Şehit Polis Fethi Sekin Caddesi” olarak değiştirildi.
Yurt genelinde birçok yere şehit polisin ismi verildi, böylelikle Fethi Sekin ismi ölümsüzleştirildi. Türkiye çapında birçok spor tertibi Fethi Sekin anısına yapıldı.
Memleketi Elazığ’daki kent hastanesine ve İzmir’deki bir okula da ismi verilen Sekin’in ismi, cadde ve sokaklardan parklara, okullardan kütüphanelere kadar birçok yerde yaşatılıyor.
ŞEHİT MUSA CAN
Şehit Musa Can ise 1969 yılında Tokat’ın Turhal ilçesine bağlı Çayıraltı köyünde doğdu.
Evli ve 3 çocuk babası olan Can, daha evvel çalıştığı kurumun kapatılması sonrası İzmir Adliyesinde vazife yapmaya başladı.
Can, 12. Asliye Ceza Mahkemesinde olaydan 5 yıl evvel çalışmaya başladı, emekliliğine kısa bir mühlet kala İzmir Adliyesi C kapısı önündeki terör atağında, silah seslerini duyması üzerine camdan bakarken bir kurşunun isabet etmesi sonucu şehit oldu.
Can’ın cenazesi 7 Ocak 2017’de Uzundere Cemevi’nde düzenlenen merasimin akabinde Uzundere Mezarlığı’nda toprağa verildi.
BOMBAYI GETİRDİĞİ ARGÜMAN EDİLEN SANIKLAR YARGILANDI
İzmir Adliyesi C Blok girişinde 5 Ocak 2017’de bombalı araç ve uzun namlulu silahlarla düzenlenen akında 2 örgüt mensubu etkisiz hale getirilmiş, teröristlerle çatışmaya giren trafik polisi Fethi Sekin ile adliye çalışanı Musa Can şehit olmuş, 19 kişi yaralanmıştı.
Olayda kullanılan arabası temin eden ve 1 Ocak 2017’de Hakkari Esendere Hudut Kapısı’ndan yurt dışına çıktığı belirlenen Abdulkahar Karasaç ile irtibatı olduğu öne sürülen İsa Güçlü yakalanmış, hakkında dava açılan Güçlü birinci duruşmada tahliye edilmişti.
Saldırıda kullanılan mühimmatları, hücumdan 6 ay evvel Mardin’den İzmir’e taşıdığı ve teröristlere teslim ettiği öne sürülen Kanıt Hıso da Suriye’de yakalanarak Türkiye’ye getirilmişti.
Hıso hakkında hazırlanan iddianamede, “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak” ve “kamu görevlisini taammüden öldürmek” hatalarından 3 defa ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası istenmişti. Sanık için ayrıyeten 19 kere “kasten yaralama”, 24 kere “patlayıcı unsur kullanarak mala ziyan vermek” ve 1 defa de “kamu malına ziyan vermek” cürümlerinden cezalandırılması talep edilmişti.
Mahkeme heyeti, sanık Hıso’nun adliye saldırısına dahil olduğuna dair bir kanıt elde edilemediği gerekçesiyle bu olaya ait hatalardan beraatine karar vermişti.
Heyet, sanığın savunmaları dikkate alınarak silahlı terör örgütü PKK’nın Suriye kolu olan YPG güdümünde hareket ve faaliyetlerde bulunduğuna kanaat getirildiğini bildirmişti.
Hıso “terör örgütü PKK’ya üye olmak” kabahatinden 6 yıl 3 ay mahpus cezasına çarptırılmış, İsa Güçlü ise tüm cürümlerden beraat etmişti.
Saldırının planlayıcılarından olan ve Terörden Arananlar Listesi’nde “gri kategori”de aranan terörist Karasaç ise 14 Haziran’da MİT’in operasyonuyla etkisiz hale getirilmişti.
Saldırının sorumlularından ve Terörden Arananlar Listesi’nde “gri kategori”de yer alan terörist Karasaç, 14 Haziran’da MİT’in gerçekleştirdiği operasyonla etkisiz hale getirildi.